Kızım Su ile tatildeydik.

Aldığım bir acı haberle tatil benim için o gün bitmişti.

Çünkü Fehmi Köfteoğlu aramızdan ayrılmıştı.

O bilge, zarif, dobra adam gidivermişti birdenbire.

Yaşadığım hayal kırıklığını ve şoku hiç unutmayacağım.

Varsa eğer adil bir yaratan, neden güzel insanları yanına almakta böyle aceleci davranır acaba?

Onları erkenden almak yerine, neden onlara fazladan bir ömür biçmez ki?

Ve neden onca hırsız, zalim upuzun yaşarlar acaba?

Birbirimizden habersiz olarak, ikimiz de yegane kızlarımıza, iki yıl arayla aynı ismi koymaya karar vermişiz.

Fehmi’den neler mi öğrendim?

İnandığı değerleri, kırıtmadan, bodoslama da olsa söylemeyi,

Dostlara, ihtiyacı olanlara, her daim karşılıksız olarak yardıma hazır olmayı,

Bilginin, onları saklamanın, gerektiğinde aktarmanın önemini,

Geçmişte yaşananlardan öğrenmeyi,

Ülkemizle gurur duyarken, kendimizi pek de abartmamayı, dev aynasında görmemeyi,

Omurgayı sağlam tutmayı, her modaya, iktidara göre şekil değiştirmemeyi.

Bunlar sadece bir kaçı.

Yaşlarımız birbirine yakın olduğundan dolayı Türkiye’nin turizmdeki gelişimine birlikte tanık olduk.

1984’de Antalya’ya ilk geldiğimde aşağı yukarı elli bin yabancı turist ağırlanmıştı.

Kırk sene sonra on yedi milyon rakamına ulaşılacağını ben hiç öngörememiştim.

Acaba o ne düşünmüştü.

O yılların Sovyetler Birliği’nin bir gün dağılıp, yedi milyon Rus vatandaşının her yıl Türkiye’ye tatile geleceğini hiç bilemezdim.

Acaba Fehmi ne düşünürdü bu konuda?

Onca sevimsiz imajımıza rağmen, on milyona yakın Avrupalı’nın hâlâ her yıl ülkemize gelmesi benim için hâlâ bir muamma.

Acaba Fehmi ne düşünürdü?

Yıllarca önce bir turizm gazetecisi, “ileride Türkiye’ye 60 milyon turist gelip, 60 milyar dolar bırakacak” demişti.

“Yok artık, ufak at da civcivler de yesin” demiştik.

Oldu valla.

O nasıl bir tahmin yürütmüştü acaba?

Turizm Gazetesi bir çok ilke imza attı.

Şimdi direksiyona Fehmi’nin başarılı bir hukukçu olan kızı Su geçti.

Onun, bu bayrağı daha da ilerilere taşıyacağından hiç kuşkum yok.

Yolun açık olsun sevgili Su.

Turizmin yeni dönemine tanıklık etme, bu güzel geleneği sürdürme sırası sende şimdi.

Yolun az dikenli ve başarılarla dolu olsun.