2024 sezonu incoming tarafında iyi açıldı ve gidiyor. Fakat iç turizme hizmet veren merkezler Bayram tatilinin ardından bekledikleri doluluklara henüz erişemediler.  Beklenti toplu çıkılan bayram tatilinin ardından bir ay içinde sezonun olması gerektiği normale dönmesi. Elbette ekonomik sıkıntılar tatile çıkacakların önündeki en büyük engel. Orta direk dediğimiz sınıfın neredeyse yok olması iç turizmi maalesef olumsuz etkiliyor.

Rusya pazarı Rus ekonomisindeki sıkıntılar nedeniyle zayıf seyrederken Kuzey Avrupa pazarı kaynaklı artan satışlar incoming tarafındaki olumlu seyri ortaya çıkarmaktadır. Öte yandan Almanya, İskandinavya, İngiltere ve Polanya pazarından gelen güçlü talebi bozacak etmenler de bulunmaktadır. 

Risklerin başında ise dış politika kaynaklı gelişmeler gelmektedir. Hafızaları tazelemek gerekirse uçak olayında 2016 sezonunda kaybedilen 4 milyon turist, akabinde 2016 sezonunda Almanya ve Hollanda ile yaşanılan anlamsız politik sürtüşme sonucu kaybedilen diğer 5 milyon turist örnek verilebilir. 

Türkiye’nin etrafı ateş çemberi ile sarılıdır. Dört tarafındaki komşu devletler ya savaşmaktadır ya da savaşa neden olabilecek dış politika sorunları ile boğuşmaktadır. Bütün bu olayların ortasında Türkiye uluslar arası turizmden geçimini sağlamakta, üstelik turizm liginde ilk dörde tırmanmaktadır. Savaş turizmin düşmanıdır. 2024 sezonunda İsrail’in Filistin’deki haksız savaşı Türkiye’nin bir milyon turist kaybına, ayrıca duran dış ticaretine yol açmıştır.

Savaşan komşulardan kaynaklanan göçmen sorunu da içerde huzursuzluk yaratmaktadır. Göçmenler konusunda yaşanabilecek çatışmalar, terörizm gibi olumsuz gelişmeler de uluslar arası turizm için bir tehdittir.

Böylesine yakın ve gerçek tehditler Türk incoming turizmini tehdit ederken bunlara bir de suni tehditler yaratıp riski artırmak Türk dış politikasının en büyük yanlışı olacaktır.

Güncel konu futbol krizidir. UEFA tarafından milli futbolcuya verilen anlamsız ceza yüzünden turnuvanın ev sahibi olan Almanya ve futbol karşılaşması yapılacak Hollanda ile dış politik kapışmaya girmek turizme fayda sağlamayacaktır. Unutulmamalıdır ki bu turnuvayı bütün Kuzey Avrupa ülkeleri izlemektedir ve buraların halkının hassas oldukları konuları çıkar sağlamadan kaşımak Türk dış politikasına katkı sağlamayacağı gibi Türk turizmine zarar vermektedir.

Okuyan, araştıran, sorgulayan ve tepki koyan Avrupalı orta direk turistler Türkiye’nin ekonomisinin turizme bağımlı olduğunu bilmektedirler. Bireysel tepkilerini de tatillerini Türkiye dışına kaydırarak göstermektedirler. Üstelik bu tavırlarını sadece bir yıl değil neredeyse 5-10 yıl sürdürmektedirler. Futbol üzerinden yaratılan sorun ile tekrar kaybedilecek yıllık 5 milyon turist Türk turizmine büyük darbe vuracaktır. Üstelik bu sefer Almanya ve Anglo-Sakson komşularından gelecek açığı kapatack bir Rusya pazarı da yoktur.

Kısa süreli kiralık konutları yasaklayarak incoming turizme verilen zararı da bir yanda dururken Türk dış politika yapıcılarının turizm ülkesi olunduğu gerçeğini göz önünde bulundurup ona göre kararlar alması gerekir.