• 23 Aralık 2024 06:09
  • 3
  • 4 DAKİKA OKUMA SÜRESİ

Turist arttı, karlılık azaldı

Bu yazıyı dinleyin
Erdal Çelik 23 Aralık 2024 Turist arttı, karlılık azaldı

Sona ermekte olan 2024’te resmi verilere göre Türkiye’ye gelen turist sayısının artmasına rağmen karlılıklarının düştüğü gerçekliğiyle 2025 sezonu için kolları yeniden sıvayıp, hazırlık yapmaya başlayan turizm sektörünün 2024 yılı için atacağı başlık TURİST ARTTI KARLILIK AZALDIolacaktır.

Bu başlığı nasıl kabul edeceğimiz, ya da nasıl değerlendireceğimiz,

Nitelik mi? Nicelik mi? HD sistemi faydalımı, zararlımı?tartışmalarını yeniden alevlendirecektir.

Turist sayısı artışındaki olumlu tabloya rağmen, sektör temsilcilerinin hep bir ağızdan, koro halinde kârlılıkta düşüş var söylemleri, gelirde düşüş var ile aynı değildir.

Adamın geliri artmış ama harcaması da artmış ve kumbaraya koyduğu tutar (karlılık) azalmış.

Buradan işlerin kötüye gittiği sonucunu çıkarmaktamamen finansman konusu olup,  çevreyi ve sektörü isteklendirme kaybından öte bir şey değildir.

Bir ülke, bir kurum ya da bir şahıs gelirini artırabiliyor ise bu başarıdır.

Giderlerini de kontrol altında tutamıyor ise üç sebep vardır.

Kurum acısından bakar isek eğer;

Faaliyette bulunduğu ülkenin para politikalarından doğan faktörler yanı sıra,

Gereksiz harcama, yanlış yatırım ve yanlış planlamalardandoğan faktörlere ilave olarak

Yaşanan savaşlar ve olumsuz doğa faktörlerdir.

Turizm sektörünün bu yıl yaşadığı karlılıkta gerilemedurumu %90 para politikalarından doğan olumsuzluklardan kaynaklanıp, geri kalanın ise yanlış üretim ve planlamadan gelmekte olduğunu birlikte analiz edebiliriz. 

Otel işletmelerinde ya da herhangi bir kurumda, yanlış üretim ve yanlış planlama tamamen liderlik becerisi ile bağlantılıdır.  

Kurumların başarısını ve kaderini liderler belirler sözü boş bir tespit değildir.

İyi liderler tarafından yönetilen kurumlar başarılı olur, maliyet oluşturan üretim ve hizmetin mimarı olan çalışanların kurum ve kendileri ile gurur duymasını sağlayıp verimliliği ve karlılığın artmasına katkı verirler. Yani karlılığın artmasını sağlayan bir başka faktör de, çalışanların duygusal emekleri yanı sıra, ekipler üzerinde yaratılan maliyet farkındalığı sayesinde, aile ve toplum inancından gelen israf iyi bir şey değildir mottosu ile, birlikte hareket etme başarısıdır.  

Bu yıl ki faaliyetlerinde istediği iktisadi sonuçları elde edemeyen, otellerin ve seyahat acentelerinin gelirlerindeki kur makasının düşük olması sebebiyle, karlılıklarının azalmasının kök nedeni olan döviz kurlarındaki yavaş artışa bağlı olarak, turizmcilerin işletme maliyetlerini karşılamakta zorlandığını hepimiz biliyor ve yaşıyoruz.

Özellikle enerji, personel ve gıda giderlerinin yürüyerek değil koşarak ilerlemesi karşısında kârlılığın kaplumbağa hızında yol alması elbette her yatırımcının ve kurumun beklediği bir sonuç değildir.

Bu durum borcu, harcı olan kurum ve kişilerin finansal sürdürülebilirliğini sağlamakta zorlanacağı gibi, ülke olarak da rekabet etme gücümüzü azaltan en büyük tehdit olarak görülmektedir.

Avrupa başta olmak üzere, Amerika kıtası da dahil, elbette bizim kadar deniz kum güneş tatilini iyi sunan ve iyi pazarlayan, bizim kadar iyi hizmet verebilen başka bir ülke yok gerçeğini sektör temsilcileri biliyor.

Bazı Arap ülkelerindeki fiyatların ise çok çok düşük olması onlarla rekabet ettiğimiz anlamına gelmemeli. Türkiye turizm hareketi, hizmeti, doğası ve mutfağı ile ön plana çıkan bir harekettir. Arap ülkelerinde kum tepeleri ile bizdeki Toros dağları aynı değil şüphesiz.

Tüketici kesinlikle her şeyin farkında ve fiyat ile hizmet kalitesini mukayese ediyor ve buna bakıyor.

Türkiye tatilinden mutsuz dönme ihtimalinin olmadığını biliyor.

Ancak enflasyonist ortamdan kaynaklanan maliyet artışları nedeni ile tatilin ihtiyaç olmaktan öte lüks tüketim olması yönünde gelişmesinden elbette rahatsızlık duyuyor.

Bu duygu içinde, sektör temsilcilerinin 2025 den beklentisi,enflasyonun düşmesiyle beraber kur politikasının da değişeceğini ümit etmektir.

Turizm Bakanlığının koyduğu 65 milyon turist hedefi İspanya giden 85 milyon turist sayısının yanında ulaşılmayacak hedef değildir.

Hele hele sadece resim çektirmek için Paris’teki Eyfelkulesini görmeye giden 65 milyon turist sayısı yanında ulaşılamayacak bir hedef asla değildir.

Yeter ki ülkemizin rekabet etme gücü azalmasın, Türkiye tatili satın alma, lüks satın alma olmasın, doğru ekonomik adımlar atılarak sektör bol tüyü olan kaz gibi görülmesin.

O zaman turizm sektörünün daha yüksek katma değer yaratacağı bir dönemi hep birlikte göreceğimizden kimsenin kuşkusu da olmasın.

1980 lerde 2 milyon, 1990 lar başında 4,5 milyon turist ağırlayan Türkiye ye,

Önümüzdeki dönemde 55 milyon turist ağırlama hedefinde hep birlikte başarılar dileriz.

Pandemi yıllarını hesaptan düşer isek, her yıl yaklaşık 2 milyona yakın artış sağlayan Türkiye turizmi, Dünya turizmi başarısının gerisinde değildir.

 

Yorumlar

  • Lütfen Bekleyin.

Yorum Yaz