• 28 Mayıs 2024 14:39
  • 0
  • 7 DAKİKA OKUMA SÜRESİ

Suudi Arabistan'ın Kızıldeniz Turizm Geliştirme Projesi

Bu yazıyı dinleyin
Kayhan Taner Özen 28 Mayıs 2024 Suudi Arabistan'ın Kızıldeniz Turizm Geliştirme Projesi

 

“Suudi Arabistan’da bir otelde mayo defilesi yapıldı.” Bu hafta basında yer alan bu haber başlığı, Türkiye’nin yakın coğrafyasında yer alan, aşırı tutucu, İslam’ın kutsal mekanlarının da yer aldığı Müslüman bir ülkedeki radikal değişimi anlatmaktadır.

Suudi Arabistan son yıllarda Dünyaya mal olmuş tutucu, özellikle kadınları aşırı baskı altına alan toplum imajını yenilemek için kendine göre radikal bir değişim sürecine girmiştir. Katar’ın düzenlediği Dünya Futbol Kupasını yönetmekteki başarısı ve yarattığı iyi imaj koşusu Suudi Arabistan’da da ilgi görmüş, krallık futbola yatırım yaptığı gibi yeni Dünya kupasına da talip olmuştur. Birleşik Arap Emirliklerinin uluslar arası turizmdeki başarısı da Suudi Arabistan’da değişim sürecinin bir parçası olarak ülkeyi uluslar arası turizme açmak olmuştur.

Hac Turizmi Suudi Arabistan’ın uluslar arası turizmden uzun süredir hatırı sayılır bir pay almasını sağlamaktadır. Ülke, 2022 yılında 18 milyon turistten 34,5 Milyon USD gelir elde etmiştir. 2027 yılı için öngörülen ise 35 Milyon turistten 58 Milyar USD gelirdir. Böylece 2030 yılına kadar uluslar arası turizm gelirlerinin 2022 yılında 1,103 Trilyon USD olan GSYH içindeki oranının %3 den %10 a çıkarılması planlanmaktadır.

Suudi Arabistan geliştirdiği Vizyon 2030 yatırım planı ile turizm sektörüne 1,5-2 Trilyon USD yatırım yapmayı hedefine koymuştur. Ekonomi yönetimi eğlence ve konaklama sektörüne yapılacak yatırımlarla uluslar arası turizmde büyük bir destinasyon olmayı hedeflemektedir.

Suudi Arabistan’ın petrol gelirlerine bağımlı tüketen bir ekonomiden hizmet üreten bir ekonomik modele geçmesinin ardında;

  • Karbon kökenli enerjinin global ısınmaya yol açması nedeniyle, Dünya enerji politikalarında meydana gelen radikal değişimin sonucu petrol talebinin düşecek olması,
  • Karbon kökenli enerji üreten ülkelere uygulanacak karbon üretim ve kullanım vergisinin gerçeğe dönüşmesi ve bu verginin Suudi Arabistan ekonomisine getireceği muhtemel yük,
  • Suudi Arabistan’ın artan (2022 yılında 36,41 Milyon) nüfusu ve ekonominin geleceği için daha fazla çalışanın üretime katkı sağlaması gerektiği gerçeği yatmaktadır.

Suudi Arabistan’ın inşasına başladığı Kızıldeniz merkezli Vizyon 2030 turizm projesi ne kadar rasyonel?

Suudi Arabistan Kızıldeniz’de 90 ada ve yaklaşık 200 km kıyı şeridini içine alan 28.000 km2 alanda yeni bir turizm destinasyonu oluşturmaktadır. 2030 yılına kadar 50 otelde 8.000 yatağın hizmete girmesi, 1.300 kadar da rezidansın inşası öngörülmektedir. Yatırım bütçesinin 1,5 Trilyon USD olduğu ilan edilmektedir. Suudi Arabistan Kamu Yatırım Fonu projeyi finanse etmekte, partner olarak ta çeşitli kurumları görevlendirmiş bulunmaktadır.

İnşa edilecek oteller üst sınıf zincir oteller olacak şekilde projelendirilmiştir. Kraliyet ailesinin konaklamaya alışık olduğu bu zincir otellerin yatırımları ile farklı. Kaliteli bir destinasyon yaratılmak istenmektedir.

Yeni destinasyonun faaliyette olan rakibi Mısır’ın Sharm El Sheikh ve Hurghada bölgesidir. Yüksek sezonu ilk bahar(Nisan, Mayıs) ve sonbahar(Ekim, Kasım), yarı sezonu kış ayları, ölü sezonu ise yüksek sıcaklardan dolayı yaz ayları olacaktır. Kızıldeniz’in öngörülen pazarı 50. Paralelin üzerinde bulunan Kuzey Avrupa ülkeleri ve Rusya olacaktır.

Antalya ve Dalaman destinasyonları da İspanyol, Fransız, İtalyan, Yunan rakipleri ile birlikte yine 50. Paralelin üstündeki pazardan pay almaktadır.  Bu pazarın en yüksek talep oluşturduğu aylar Temmuz, Ağustos ve Eylül aylarıdır. Okul tatili, Kuzey Akdeniz kıyılarının sevilen yaz iklimi ailelerin talebi ile dolulukları zirveye taşıdığı gibi en yüksek fiyatlamayı da beraberinde getirmektedir. Suudi Arabistan’ın yeni destinasyonu maalesef yaz aylarının yüksek talebinden kaynaklanan gelirden mahrum kalacaktır.

Kızıldeniz’in yüksek sezonu olan ilk ve son bahar aylarında, Kuzey Avrupa’da okulların açık olmasından dolayı, ailelerden kaynaklanan turizm talebinden mahrum kalınacaktır. Okul sorunu olmayan aileler, bekarlar, 3. Yaş grubu hedef kitle olarak geriye kalmaktadır. Bu grup ise pahalı marka otellere kısıtlı talep gösterecek ekonomik gücü temsil etmektedir. Yarık sezon olan kış ayları ise Antalya gibi 3. Kuşağa hitap edecek gibi gözükmektedir.

Suudi Arabistan Kızıldeniz’de kitle turizminden pay alacak başarılı bir destinasyon yaratmak istiyorsa 100-150.000 yatağa ulaşması zorunludur. 10.000 yatak kapasitesi ile uluslar arası bir destinasyon olunmaz, sadece bir turizm merkezi ortaya çıkar. Bir turizm merkezi de operatör acenteler için, hava taşımacıları için ve tatil otelleri için operasyon yapmaya uygun olmaz. Kızıldeniz’deki yeni turizm merkezinin Avrupa’dan gelmesini hedeflediği yüksek gelirli turistlerin sayısı kısıtlı olacaktır. Red Sea Global fonu tarafından finanse edilip yönetilen projenin şimdiki hali ile başarılı olması zor gözükmektedir.

Türk turizm yatırımcıları için Suudi Arabistan’ın turizm yatırımlarında fırsatlar nelerdir.

Suudi Arabistan’ın üst gelir grubuna hitap eden otellerden oluşan Kızıldeniz turizm merkezi yatırımı projesi mevcut haliyle Türk kıyı oteli yatırımcılarına cazip gelmeyecektir. Uluslar arası turizm arenasında adı bilinen bir marka oluşturamamış olan Türk yatırımcılar üst gelir grubundan turist alamayacaklardır. Kendi geleneksel segmentleri olan orta, alt orta ve alt gelir grupları Suudi Arabistan’ın pahalı marka otellerine talep oluşturamayacaktır.  Fettah Tamince’nin sahibi olduğu Rixos otelleri potansiyel bir yatırımcıdır fakat onlar da rakip Mısır’da, Sharm El Sheikh’de 4.000 odaya ulaşacak bir otel ve eğlence kompleksi yatırımı içindedirler.

St. Regis Kızıldeniz, Suudi Arabistan’da otelini açmış bulunmaktadır. Gelecek yıl da Four Season açacaktır. Bu zincirlerin yatırımcıları Suudiler ve hükümetin fonu Red Sea Global’dir. Nitekim Four Season’un projesi RSG’den 2 Milyar SAR (522 Milyon USD) finansman desteği almıştır.

Suudi Arabistan hükümeti yatırımcılara teşvikler, arazi tahsisi, finansman desteği vermektedir fakat bu destekler açık bir şekilde deklare edilmiş değildir. Yabancı yatırımcılar için Suudi ortak gerekli gözükmektedir. Eğer Kızıldeniz projesinde verilen teşvikler net olarak açıklanır, finans desteğinin koşulları ve garantisi verilir, yabancılar için yerli ortak zorlaması yapılmaz ise Türk yatırımcıların Suudi Arabistan’da projeler geliştirmeleri mümkün olur.

Türk turizm yatırımcının özellikleri gereği;

  • Geleneksel iş kültürü gereği ortak ile çalışamaz.
  • Önünde başarılı bir örnek görmeden projeye ba şlamaz.
  • Finans sağlama olanakları kısıtlıdır.
  • Bildiği iş yapış tarzının dışına çıkmak istemez. Alıştığı turisti görmek ister.
  • Otel dışında (AVM, Lunapark, Aquapark gibi)yatırımlara girmeyi pek istemez.
  • Ancak en önemli şart olan büyük destinasyon olma özelliğini arar.

Yukarda belirtilen olumlu, olumsuz koşullara bakarak uluslar arası arenada büyümek isteyen, 10.000 yatağın üzerine çıkmış, Türk turizm yatırımcıları Suudi Arabistan’ın Kızıldeniz projesi ile ilgilenecektir. Geleneksel pazarları içinde sezon farklılaştırmak isteyen Türk yatırımcılar için bir fırsattır. Suudiler ise sadece otel yatırımı değil aktivitelere yönelik yatırımları da bir arada istemektedir. Bölgeyi geliştirecek bir konsept çerçevesinde yapılacak yatırımların peşindedirler.

Türk Turizmciler ve altyapı inşaatçılarının Suudi Arabistan’ın yatırımlarını yakından izleyip fırsatları kollamaları akıllıca olacaktır.