• 10 Temmuz 2024 23:26
  • 0
  • 3 DAKİKA OKUMA SÜRESİ

Sayılar ve çıkarlar -2

Bu yazıyı dinleyin
Bahattin Yücel 10 Temmuz 2024 Sayılar ve çıkarlar -2

 

AKP’nin 22 yılım aşkın iktidarında turizme yaklaşımı, imar rantı ekseninden bir türlü uzaklaşamadı. Kuşkusuz bu yaklaşım, talebin özelliklerini değerlendirmek yerine, imar planlarındaki kısıtlamaları aşma çabalarını önceledi. 

Turizmin gelişmesini salt bina yatırımı olarak değerlendirmek, kuşkusuz çözümün önemli bir parçasıydı. Ancak yeterli olamazdı. Tesisler inşa edilirken, nasıl dolacakları önemsiz bir ayrıntı gibi davranıldı. Yeni bir pazardı Türkiye. Ekonomileri 60’lı yıllarda hızla büyüyen, Avrupa ülkelerinden gelen taleplerin aynı hızda süreceğini ummak, gerçekçi bir yaklaşım değildi. Dünya değişiyordu. 

Körfez savaşı öncesi geçen 5-6 yıllık dönemde beklenmedik ölçülerde artan talep; 1990 yılında Irak’ın Kuveyt’i işgali ile birden bire düştü. Ardından 2020 yılında başlayan pandemi; Rus pazarında elde edilen başarıları gölgeledi. Kitle turizminin payı bu sorunlu süreçte azalırken, bireysel seyahate ilgi duyanların sayıları arttı. Büyük gövdeli uçaklarla uzak destinasyonlara seyahatler, görece çok ucuzladı. Ancak salgın ve sonrasında değişen ekonomik dengeler ve beklenenden uzun süren, Rusya-Ukrayna savaşı nedeniyle yükselen enerji girdileri, bireysel gezi talebini de sınırladı.

Pandemide belirgin biçimde hissedilen korunma dürtüsü, gezginleri hijyen koşullarını kendilerinin sağlamaları gerektiğine koşullandırdı. Otel ve tatil köylerinin genel mekanlarına oranla, kendi denetimlerinde kolaylıkla korunacakları yapılara yöneldiler. Kısa süreli kiralık evler ve villalara talep, yeni bir alt sektörü doğurdu. 

Bu gelişme kaçınılmaz olarak Türkiye’yi de etkiledi. Kıyı tatiline göre tasarlanmış tesislerde, kalış süreleri boyunca tatilcilerin dışarı çıkmadan, vakit geçirmelerini özendiren, yaygın “her şey dahil” uygulamasının zıddı bir yeni ürün ortaya çıktı. 

Aynı dönemde büyük zararlara uğrayan, Avrupa’ daki çoğu devlet destekli havayolu şirketlerinin yerini, hizmetlerini basitleştirmiş, düşük fiyat tarifesi uygulayan şirketler -low cost-aldılar. Bu şirketlerden bilet almak için İnternet üzerinden işlem yapma kolaylığı, “KSEK” -Kısa Süreli Ev Kiralama- sektörünü tatil amaçlı geliştirdi. Gelenler günlük ihtiyaçlarını yakındaki marketlerden, lokanta ve kafelerden karşılarken, bulundukları çevrenin ekonomisine katkıda bulunuyorlardı.

Bakanlık -doğrudan Sayın bakanın ifadesiyle -dijital kapitülasyon olarak yasaklattığı, internet üzerinden rezervasyon yapan yurtdışı kuruluşların ardından, bu kez “KSEK” faaliyetlerini yasaklayan bir tasarının yasalaşmasına ön ayak oldu. Yasanın yürürlüğe girme nedeni; gelen turistlerin özellikle Antalya’ya gelen Rusların, kısa süreli kiraladıkları evlerde konaklamalarını önlemekti. Kargaları güldürecek bu gerekçeye sektörden de itiraz eden olmadı.

Ancak bu gelişmelerle ilgilenenler de vardı. Kısa sürede bu duyarlığın nedenleri anlaşıldı.

Tanınmış bir üst düzey görevliye ait şirket, kısa süre önce Kültür ve Turizm bakanlığının yasaklanmasını savunduğu bu konuda yatırıma başladı. 

Hazine ve Orman Bakanlığına ait tahsisli kamu arazisi üzerinde kurulu, Bodrum’daki 5 yıldızlı tesis, yabancı uyruklu yatırımcısı tarafından yeni işletmecisine devredildi. Bu konuda yetki Kültür ve Turizm Bakanlığındaydı. Devir işlemine onay veren en üst yetkili doğal olarak Bakandı.

Önceki tahsis sırasında proje dışında tutulan, 1.Derece Doğal Sit niteliğindeki 17 dönüm ormanlık arazi de Bakanlığın isteği üzerine bu niteliği ortadan kaldırılarak, tesisin yeni sahibi olan şirketin proje alanına eklendi.

Geçmişteki turizm imar planlarını kat be kat aşan yeni otel proje alanında, büyütülen inşaat alanı dışında yapılan çok sayıda lüks villa alıcılarını bekliyor. Orman arazilerini inşaata açan siyasal güç bu gayrimenkulleri hangi koşullar da satıyor, bunu bilmek kolay değil.

Garip olan yerel seçimlerden başarıyla çıkan, CHP’li Muğla ve Bodrum’un Belediye Başkanları da konuya ilişkin açıklama yapmıyorlar. 

Ancak bu güçlü girişimcinin kim olduğu biliniyor.

(devam edecek)