Ödemonik ve Hedonik
Mutluluk bir ruh haliyse ve sadece yaşarken deneyimlenen bir şeyse, Oscar Wilde neden “Yaşamak çok nadir rastlanan bir şeydir. Çoğu insan sadece var olur.” diyor?
Mutluluğa ulaşmanın en az iki yolu olduğunu ilk söyleyenlerden biri Aristoteles. Bu yollardan biri ‘ödemonik’ diğeri ise ‘hedonik’. Ödemonik (eudaimonic) kendi varlığıylauyum içerisinde olan 'eu' ve içimizdeki ruh anlamına gelen‘daemon’dan oluşur, hedonik ise anda yaşanan, olumlu vedoğası gereği bencil deneyimler anlamına gelir.
Bu ikisinin arasında bir fark olduğu kesin. İsterseniz biraz daha yakından bakalım bunlara. Tıp Doktoru Ursula Davatz, mutluluk hissinin kaynağı ve bağışıklık sistemi üzerindeki etkilerine dayanarak “ödemonik mutluluk” ile “hedonikmutluluk” arasındaki farkı şöyle açıklıyor.
Ödemonik mutluluk; mutluluk biçiminde sevinç, kişinin kendi faaliyetlerinden, kendi potansiyelini gerçekleştirmesinden ve kendi varlığıyla uyum içinde hareket etmesinden kaynaklanır. Yaptığınız işten keyif aldığınız için mutlu ve memnunsunuz. Ayrıca sağlıklı bir bağışıklık sistemine sahip olup zorluklara iyi yanıt verebilen bir yapıdasınız.
Hedonik mutluluk ise başkalarının dışsal onay ve takdirine dayanır. Sevinç, internetteki beğeniler veya iltifatlar gibi şeylerden gelir. Bu mutluluk biçiminin bağışıklık sistemi üzerinde olumlu bir etkisi yoktur.
Hem ödemonik hem de hedonik mutluluk, genel refahta bir amaca hizmet ediyor gibi görünse de "hedonik koşu bandı" olarak da adlandırılan hedonik adaptasyon, genel olarak insanların hayatlarında ne olursa olsun geri döndükleri bir mutluluk temeline sahip olduklarını belirtiyor. Dolayısıyla, bir partiye gitmek, lezzetli bir yemek yemek veya bir ödül kazanmak gibi hedonik bir deneyim yaşandığında haz ve keyifartsa da bu yenilik hissi kısa sürede ortadan kalkıyor ve insanlar normal mutluluk seviyelerine geri dönüyorlar.
Çünkü Davatz’a göre "ödemonik mutluluk, kişinin kendi içsel tatmininden ve anlamlılığından kaynaklanan kalıcı bir mutluluk hissidir. Hedonik mutluluk ise dış etkenlere bağlı olarak ortaya çıkan geçici bir mutluluk hissidir.”
Durum buysa ödemonik mutluluğa odaklanmak kişiyi hem mutluluğa ulaştırır hem de daha fazla tatmin sağlayarak fiziksel sağlık üzerinde olumlu etki bırakır.
Yukarıdaki bilgiler ışığında şunu söylemek mümkündür ki, modern insanın ödemonik mutluluk yerine hedonik mutluğu araması ve bunun geçici olması, artarak karşı karşıya kalınan ‘tükenmişlik‘ sendromunu da açıklıyor.
Acaba daha fazla yaşam kalitesi için ödemonik turizme mi geçilse diye düşünüyorum…
Lütfen Bekleyin.