Gazze desinasyonu projesi
Dünya kamuoyu ABD Başkanı Sn. Donald Trump’ın son bir yıldır insanlık adına trajediler yaşayan Gazze ve orada yaşayan Filistin halkına yönelik planlarını tartışıyor.
Kendisi bir emlak zengini ve yatırımcısı olan Trump, Gazze’de yeni bir uluslar arası turizm destinasyonu inşa etmek istiyor. Bu yeni yatırımını başkanı olduğu ABD’ye sahiplendirip koordine ettirmek, Suudi Arabistan’a finanse ettirmek ve muhtemelen de İsrail başta olmak üzere bölgenin ülkelerinden gelecek müteahhit firmalara inşa ettirmek planında var.
ABD başkanı çok sert ve acımasız olan söyleminde Gazzelileri Mısır’a ve Ürdün’e sürüyor (ona göre ABD çok uzak, uçak diye bir şey de olmadığı için ABD’ye gelemezler), içlerinden işine gelenleri, muhtemelen işbirlikçileri ABD’ye alıyor. Söyleminin en güzel yanı ise Filistinlileri sadece ölebilecekleri Gazze’den kurtarıyor. Planın uygulanması ile Gazze’de İsrail ile çatışacak yerli halk olan Filistinliler kalmıyor, en azından turizmden geçimini sağlayan ve savaşa hayır diyen Filistin halkı çalışmak üzere Gazze’de yaşayabiliyor. Gazze sorun yaratan Filistin halkından arındırılıp İsrail’in yeni müreffeh bir eyaleti oluyor.
Trump’ın Gazze için örnek aldığı yerin emlak piyasasını iyi bildiği Miami olduğu aşikar, belki de Kaliforniya sahilleri. Tabi Antalya’yı bilmediğini varsayarsak. Öyle gözüküyor ki İsrail’in hazırlayıp Trump’ın eline verdiği Gazze Destinasyonu Projesi T.C. Turizm Bankası A.Ş.’nin Güneybatı Akdeniz Turizm Gelişim Projesinden ve Dubai’nin turizm gelişim projesinden ilham alıyor.
T.C. Turizm Bankası A.Ş.’nin eseri ve elbette bağlı olduğu T.C. Turizm Bakanlığının önemli katkısı olan Güney Akdeniz Turizm Gelişim Projesi Türkiye’ye Antalya, Dalaman ve Bodrum destinasyonlarını kazandırdı. Bilinen İstanbul destinasyonunu da yeni yatırımlarla güçlendirdi. Üstelik bu işler 1985 ile 2000 yılları arasında, projenin büyüklüğüne göre çok kısa bir sürede başarıldı. Elbette 1954 yılından buyana biriken T.C. Turizm Bankası A.Ş.’nin tecrübesi başarının vizyonu, aklı ve yönetim becerisi olarak ortaya çıkmıştır.
Türkiye’nin uluslar arası turizm sektöründe gösterdiği hızlı kalkınma başarısı başta komşu ülkeler olmak üzere bütün Dünya’nın ilgisini çekmiştir. Bu ülkelerden biri de Birleşik Arap Emirlikleri’nin Dubai Emirliği’dir. Dubai uluslar arası turizmden pay almayı hedeflemeden önce bir ticaret merkezi olmayı hedeflemiştir. Jebel Ali Serbest Bölgesinde vergisiz ürün satışı ile başlayan süreç alışveriş yapanlara çekiliş ile lüks otomobiller dağıtma kampanyası ile uluslar arası medyada yer almış, emirliğin yönetim becerisi ile verilen teşviklerle çok uluslu şirketlerin Dubai’de merkez açmaları sağlanmıştır. Bu şirketlerden biri de zamanın Apple’ı olan, Avrupa ve Ortadoğu merkezini Dubai’de açan Kodak’tı. Tabi ulaşım işini ise Emirates Havayolları, petro dolarlarla aldığı uçaklarla, hallediyordu. İşte Dubai iş turizmi olarak çıktığı yolda Antalya hikayesinin başarısından sonra turizme yöneldi ve kendine zaman içinde önemli bir yer edindi.
Aynı yoldan Arap yarımadasının diğer küçük devletleri Katar, Bahreyn, Umman, Abu Dabi Emirliği de yürüdü. İran Kiş Adalarında bir uluslar arası destinasyon olma projesi geliştirse de başarılı olamadı. Fakat Mısır Şarm El Şeyh’de başarılı oldu. Şimdi ise Suudi Arabistan Kızıldeniz’de Antalya gibi bir destinasyon kurmakla meşgul durumda. Bu proje Antalya asıllı Türk yatırımcı Sn. Fettah Tamince’nin Rixos zincirinin de ilgisini çekmiş durumdadır. Rixos hem Şarm’da, hem de Suudi Arabistan’da otel yatırımları yapmaktadır.
Antalya örneğinden Suriye, İsrail ve Lübnan ilham alıp ülkelerine bir uluslarfarası destinasyon kazandıramamışlardır. Fakat şimdi Filistin topraklarında (artık İsrail denebilir) Gazze Destinasyonu inşa edilmek üzere İsrail ve ABD yola çıkmış durumdadır. İsrail’in hazırladığı Gazze projesinin Başkan Trump’ın da ticari anlayışına uygun olduğu anlaşılmaktadır. Proje alanında istenmeyen Gazzelilerin gönderilmesinin planlandığı Mısır ve Ürdün’den bir ses çıkmadığına göre proje uygulanmaya başlanmıştır. Ürdün Kralı Abdullah, davetli olduğu Trump’ın Beyaz Sarayında Filistinlilerin kendi ülkesine sürgünü ile ilgili bir duruş sergileyemediğine göre mevcut gücün önünde bir engel görünmemektedir.
Trump, Gazze Destinasyonunun yavaş inşa edileceğini ve maliyetinin 2 trilyon USD olacağını belirtmektedir. Finansmanı da Suudiler, Katar, Kuveyt karşılayacak gözükmektedir. Yani finansman çözülmüş. Operasyonel olarak Karlı bir uluslar arası destinasyonun 150 bin kaliteli yatağa sahip olması gerektiğinden yola çıkarsak projenin açılımına kısaca baktığımızda karşımıza tahminen şu resim çıkacaktır.
· 150.000 yatak kapasiteli konaklama tesislerinin inşası 5 yıl süre ve H5 otellerde yatak başı 75.000 $ maliyetten 11.250.000.000 $ yatırım.
· Otellerin arsa bedeli de 10.000.000.000 $ olarak hesaplanmalıdır (elbette bu rakamın Ürdün ve Mısır’a sürülen Filistinli göçmenlerin yerleşim maliyeti olarak bu iki ülkeye ödenmesi uygun olacaktır).
· Altyapı yatırımları: 20 Milyon yolcu kapasiteli havaalanı, yollar, kanalizasyon, su şebekesi, elektrik üretimi ve dağıtımı, hastane, okul, ibadethane, AVM, restoranlar, konutlar vs. Destinasyon inşa etmek için olmazsa olamaz yatırımlardan elektrik, su, havaalanı ilk üç yıl içinde hayata geçirilmelidir. Böylece konaklama tesisleri paralel olarak beş yıl içinde inşa edilebilir. Üstyapının üç katı bir maliyet öngörüldüğünde yaklaşık 30 Milyar $’lık bir yatırım söz konusu olacaktır.
· Elbette yine en az 10 Milyar $’lık bir arsa bedeli ortaya çıkacaktır ve bu rakam Ürdün ve Mısır’a ödenecektir.
· Yaratılacak sürdürülebilir istihdam ilk beş yıl için inşaatlar hariç 225.000 olacaktır. 150.000 civarında geçici istihdam sağlanacaktır. Destinasyon büyüdükçe kalıcı istihdam da artacaktır. Bu durumda alet edavat, ulaşım araçları, iş makineleri, uçaklar vs derken 10 Milyar $’lık bir harcama daha yapılacaktır.
· TOPLAM proje bedeli 70-75 Milyar $ civarında olacaktır.
Gazze’yi uluslar arası bir turizm destinasyonu olarak yeniden inşa ederek elde edilecek istihdamla bir milyon nüfusu kapsayacak bir ek ekonomi ortaya çıkacaktır. Proje sahiplerine sorulması gereken ek sorular ;
· Mevcut Gazze ekonomisi de bir milyon nüfusu besleyebilecek düzeyde ise Gazzeliler niçin yurtlarından sürülecektir.
· Filistinliler Gazze’den gönderilirse yeni bir milyon nüfus nereden gelecektir.
· Projenin yatırım maliyeti 75 Milyar $ ise Araplardan alınacak 2 Trilyon $’ın 1.925 Milyar $’ı nereye harcanacaktır. Ürdün ve Mısır’a ne kadar verilecektir.
· ABD bir şirket gibi projeyi yönetemeyeceğine göre kim hangi bedel ile yönetecektir.
· Trump şirketleri otel, golf sahası, rezidans inşaatında ve yönetiminde tecrübeli olduklarına göre aile mi projeyi yönetecektir.
Gazze Destinasyonu Projesinde sorulacak daha çok soru var fakat ekonomik olarak Doğu Akdeniz’de bir uluslar arası turizm destinasyonunun başarılı olma potansiyeli vardır. Antalya karı ile, Dubai ise petro dolarların gücü ile inşasını tamamlamıştır. Gazze de petro dolarların gücü ve elde edilecek karlarla turizm de başarılı olabilir.
Lütfen Bekleyin.