• 04 Ocak 2025 22:23
  • 0
  • 5 DAKİKA OKUMA SÜRESİ

Curriculum Vitae...

Bu yazıyı dinleyin
Tolga Demirel 04 Ocak 2025 Curriculum Vitae...

İlaç ismi, ya da tıbbi bir terim gibi değil mi... Latince olduğu için galiba. Tam çevirisi; hayatın çemberi, çerçevesi...Türkçede; Özgeçmiş; “Geçmişinizin özünü kısaca özetleyiniz”. Ya da ; “Yaşam öyküsü”... “Bir sayfaya sığdırın mümkünse. Biz aslında işle ilgili olan kısımla ilgileniyoruz sadece. Ama siz diğer kısımları da doldurun, nasıl bir insan olduğunuz da biraz önemli bizim için”.

Yıllar önce yaptığım bir iş görüşmesinde işveren, ben deneyimlerimi anlatmaya başladığımda, CV min alt kısmını katlayarak kapatmış, üst kısmı göstererek : " Açıkçası, beni sadece bu kısım ilgilendiriyor" demişti. O bölümde ; adım, soyadım, doğduğum yer, yaşım ve medeni durumum yazıyordu. “Bunlar bize uygun, gerisi teferruat, geçmişte çalıştığınız yerler, fark etmez bizim için, doğru yerler olsa burada olmazdınız , değil mi ...” diye de espiri yapmıştı.

CV ler...

Hazırlayana bir dert, okuyup , değerlendirene ayrı bir dert...

İnternette profesyonel CV ler  hazırlayan uygulamalar yıllardır var. Yapay zeka da devrede artık.

Standart bir CV niz olması, zaman içinde güncelleyip istendiğinde her yere göndermeniz de çözüm değil. Değerlendirecek kurum ve kişinin bakış açısı çok önemli.

Yüzlerce CV değerlendirmek  zorunda kaldığımız pozisyonlarda, ne kadar objektif ve adil olmaya çalışsak da ;

_ Çok uzun CV lerden sıkıldığımız,

_ Çok kısa Cv leri ciddiye almadığımız,

_ Klişe bir formatta, abartılı detaylar içerdiğinde, bunların bir Cv uygulamasının şablonu olduğunu düşünmemiz,

_Yabancı diller bölümünün gerçekteki durumdan epey farklı olduğunu tahmin etmemiz,

_Fotoğraf olmayan CV leri sona atmamız,

_Referanslarda gerçek bir tanıdık yoksa, bir şey ifade etmemesi gibi durumlar, ortak hislerimizi oluşturmuştur.

Yabancı dil “çok iyi” ise; birçok sorunu anlayıp çözebiliyor, ”iyi” ise; bazı şeyleri anlıyor, “orta” ise; aşina olduğu bazı kelime ve kısa cümleler var, “az” ise; yabancı dil yok demektir.

“Okuma”, “Yazma” kısımlarına hiç girmiyorum çünkü ısrarla aynı seviyeler yazılır genelde...

Ekip çalışmasına uygunluk; "Kavga çıkarmayan, huzursuzluk yaratmayan, mülayim yapıda olan" olarak algılanır.

"Esnek çalışma saatlerine uygunluk" konusunda yeterince espiri yapıldı. Sonuçta, turizmde 9-5 çalışmanın mümkün olmadığını biliyoruz, 6 aylık sezonlarımızda. Ve bunun; ”Sevdiklerinizle vedalaşın” anlamına geldiğini...

En büyük manipülasyon ise; “Ofiste oturan yönetici istemiyoruz. Hep sahada olmalı” şeklinde... Halbuki, yönetici ne kadar sahada ise, tesis, sistemden ve inisiyatiften o kadar uzak demektir. Ofiste fikirler gelişir, sahada bel ve ayaklar...

"İş tecrübeleri" kısmında, tarihlere göre çok sayıda farklı sektör ve işyeri olması, bir kesim tarafından; "Renkli ve çeşitli tecrübeler iyidir" diye değerlendirilirken , bir diğer kesim; " Çok fazla yer değiştirmiş... İstikrarsız, sebat etmemiş..." diye algılayabiliyor.

CV lerin çoğu İnsan Kaynakları departmanlarının e-posta kutularında istiflenirken, yukarıdan; “ Sen bir ele, varsa kayda değer bir şeyler 3-5 tane getir iyisinden, bakalım” talimatı gelir. Bu seçimlerden ilerde İK da sorumlu tutulacağı için biraz riskli bir durumdur. Bu yüzden İK lar :“ Pek bir şey yok,mail ile gelenlerde...” demeyi tercih eder.

Zaten boş pozisyona, bağlantıları zamanla anlaşılacak bir kişi gelir ve başlar. Böylece herkes rahat eder.

Cv ler birikir, birikir, saklama süreleri dolunca da sistem posta kutusundan silmeye başlar. Yazdırılıp masa üstünde bekletilen varsa, bir süre daha, ne olur ne olmaz diye yedek olarak durur.

En ilgi çeken CV, değerlendirecek kişi ile empati kurularak hazırlanmış olandır. Aslında o kişi de sizsiniz. Önce kendinize karşı dürüst, net ve samimi olmanız gerekiyor. Yazdıklarınıza inanıyor olmanız önemli... Tamam;” Devir sunum ve satış devri, biraz abartının zararı olmaz” diyebilirsiniz. Ancak işe alım; hassas bir birlikteliğin başlangıcı... Şüpheli başlangıçlar kısa vadeli ilişkiler getirir.

İşlerin son bulma, yani ; “ayrılma sebepleri” kısmı da dikkat çeker. Eskiden; “Sezon sonu itibariyle, tesisin kapanmasından dolayı” tarzı sebepler ;” Demek ki, kışın tutulmaya değer bulunmadınız, ya da ilerisi için bir plana dahil edilmediniz” diye algılanıp olumsuzluk yaratırken, şimdilerde gayet normal... Nitekim, “sil , baştan” mantığı bir çok tesise hakim oldu.

Siz yine de, “Beklentilerim karşılanmadı”, “ Başarımı gösterme ve ilerletme imkanı bulamadım”, “Sabit yapıya uyum sağlayamadım” demekten çekinmeyin.

Bir filminde Sylvester Stallone: “Hangi yüksek okulu bitirdiğin artık kimsenin umurunda değil. Sen bir yere 4 yıl boyunca sadık kalabilmişsin, bu devamlılığı göstermişsin, bir sisteme bu süre maruz kalabilmişsin, bu konuda sana güvenebilecek miyiz” merak edilen budur diyordu yanındaki gence.

O kadar da değil tabii, eğitim önemli... İlkokuldan başlamayın ama. Son okul dikkate değer.

CV nizin sizi mülakata taşıma gücünde olmasına gayret edin.

Sondan başa doğru gitmek daha etkili olacaktır. Kimsenin hayat hikayesi okumaya sabrı ve vakti yok bugünlerde...

Görüşme aşamasına geldiyseniz de, bunun iki taraflı bir anlaşma olduğunu unutmayın. Ve emin olun, alternatifi çok olan aslında sizlersiniz. Sadece, Cv niz ile çelişebilecek ifadeler kullanmamaya dikkat edin.

Yurtdışında gözlemlediğim kadarı ile bu işler biraz daha standart hale gelmiş. Birçok firma başvurularında fotoğraf yok, doğum yeri, milliyet, hatta cinsiyet belirtme bile kalkmış. Hiçbir ayrımcı değerlendirme etkili olmasın diye. Ve tamamen tecrübe, referans ve performansa odaklanılmış. Uzun uzun Cv ler ile detaylı anlatımlar sunuluyor.

Henüz, sektörde otomatik CV analizi ve elemesi yapan İK programları yaygın olarak kullanılmıyor, ama yakındır. Bunlar devreye girdiğinde durum farklı bir evreye taşınacak şüphesiz. Bizde şimdilik insan faktörü hala etkin.

O yüzden , hala duygusal zeka hakimken turizmde, gelin en özgün CV leri hazırlayalım.

 

Yorumlar

  • Lütfen Bekleyin.

Yorum Yaz