Özel: Turist gelmesi için hukuk, demokrasi ve öngörülebilirlik gerekir
Antalya’da turizm sektör temsilcileriyle bir araya gelen Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Özgür Özel, gündeme ve turizme ilişkin açıklamalarda bulundu.
Antalya’da turizmcilerle verimli bir toplantı gerçekleştirdiklerini belirten Özel, “Biz bugün burada siyaset yapmadık. Tabii ki turizm siyasetin konusudur ve turizmin siyaseti olmalıdır. Ama bunun kurumsal bir mesele olduğunu, herkese faydası olup kimseye bir zararı olmayan bir alan olduğunu ve bu konuda birlik ve beraberlik içinde davranmanın çok önemli olduğunu ifade etmek lazım. İktidarıyla, muhalefetiyle yaptığımız tüm açıklamalar, konuştuğumuz her sözün turizme doğrudan bir etkisi olduğunun bilincinde olmak lazım” dedi.
Turizmin demokrasi ile bağlantısına dikkat çeken Özgür Özel, şunları söyledi: “Bir ülkede demokraside sorun varsa o ülkenin en çok sorun yaşayacağı alan turizmdir. Ülkede güvenlik, demokrasi, mal güvenliği, can güvenliği kaygısı varsa o ülke dışarıdan böyle endişelerin çok olduğu bir ülke görünüyorsa bu ülkeye turist gelmez gelse de az gelir ya da az para bırakanlar gelir. Risk alanlar gelir. En ucuz paraya tatil yapmak isteyenler gelir. Ama dünyanın en iyi turistlerinin gelmesi gereken bu kent için bize demokrasi, hukuk, hukuki öngörülebilirlik, siyasi öngörülebilirlik lazım, herkesin önünü görmesi ve o ülkeye gittiğinde mutlu olacağına, iyi hizmet alacağına ve yatırdığı paranın on ay sonra iptal olacak bir rezervasyonla sonuçlanmayacak kadar öngörülebilir bir ülkeye gidiyor olması lazım. Turizmin bir milli mesele olduğunun altını çiziyoruz. Turizmden sorumlu gölge bakanımız, genel başkan yardımcımız notlarını aldı. Önümüzdeki altı ay Cumhuriyet Halk Partisi, Türkiye’yi nasıl yöneteceğine dair program çalışmalarını 81 ilde yürütecek, Buraya yine geleceğiz, Ankara’da yine toplanacağız. Ve biz Türk turizmini ayağa kaldıracak, kalıcı kazanımlar elde edecek yapısal önerilerle, reformlarla milletimizin karşısına çıkacağız. Biz bu iktidar böyle yapsın dedik, yapıcı söylemlerde bulunduk, bulunmaya devam edeceğiz. Biz bunları söylüyoruz ama dilimizde tüy bitiyor, yapamıyorlar. Biz de yapmaya geliyoruz.”
“Herkesin sorumlu davranması lazım”
Turizmde pandemi, 6 Şubat depremi gibi zorlu dönemleri atlatan turizm sektörünün maliyet artışları ve kur baskısı ile karşı karşıya olduğunu vurgulayan Özgür Özel, “Maliyet artışları, kurdan kaynaklı sorunlarla dünya ile rekabet edemez, rekabet ettiğimiz ülkelerde çekmek istediğimiz turisti kaptırır ve o nitelikte her geçen gün biraz daha çok döviz getirecek turist çekebilir durumumuzu, rekabet ve dezavantajı ile kaybetmek üzereyiz. Bu konuda yapılması gereken çok şey var. Bir kez daha söylüyoruz ki ilk şey herkesin sorumlu davranması lazım. Ülkeyi yönetenlerin de yerel yönetimlerin de üzerine düşen sorumlulukları yerine getirmesi gerekiyor. Hiçbir siyasi çekişme turizme zarar verecek açıklamalar, sorumsuz davranışların gerekçesi olamaz. Bunu görmek lazım” ifadelerini kullandı.
“Dünya ile rekabette güçlük çekiyoruz”
Turizmin önemli bir gelir kaynağı olduğunun altını çizen Özel, şunları söyledi: “Yerinde ihracat yapıyoruz diyorlar. 60 milyar dolar döviz getiriyorlar Türkiye’ye. Bu yok zamanda, sorunlu zamanda TL’ye yüzde 50 faiz verilen, dövize yüzde 2 faiz verilen, daha geçen yıllarda yüzde 10 faizlere kadar çıktığı, yani dövizi tutmanın bu kadar kıymetli olduğu bir zamanda yurtdışından döviz getiren bu sektörü, 2 milyon istihdamı ile son derece önemsiyoruz. En temel beklentilerin içinde şunu ifade ediyorlar; Birtakım tedbirlerin alınması lazım. Ama bir kez, ‘Yahu bunlar para kazanıyor, bunlardan daha fazla vergi alalım’ diye yönelinmemesi lazım. Çünkü dünya ile rekabette güçlük çeken bir noktadayız. Bu Türkiye’de bir büyük açmaz var. Turizmi vuruyor. Sanayiciyi ihracatçıyı üreticiyi vuruyor. İşçiyi vuruyor. Türkiye’de iki
açmaz var. Satrançta son hamleyi nasıl yaptığınıza bakmazlar. Sona kadar geldiyseniz zaten bir şeyler yapmışsınızdır. İlk hamleleri, açılışı nasıl yaptığınız önemli. İlk düğmeyi nasıl iliklediğiniz önemli. İşte o ilk düğmelerin doğru iliklenmemesinden şu anda bir açmazdayız.”
"Kuru tutalım derken turizmcileri batırmayın”
Hükümetin kur politikasının turizme etkilerine de değinen Özel, “Kuru tutalım derken turizmcileri batırmayın, bu meseleyi dikkatlerinize sunuyoruz. Bugün ihracatçı için turizmci için bu fiyatlardaki kur rekabet imkanı bırakmayan ve onların o rekabetten çekildikleri yani gelecek sene artık fiyat bile veremeyecek hale gelecekleri duruma dönüşüyor. O kurla 10 ay önce fiyat vermiş, o kuru başka bir yerde kestirmiş ve o hesabı son derece doğru yapmışlarla masaya oturacaksınız, nasıl sahip çıkacaksınız, buna bir karar vereceksiniz” şeklinde konuştu.
“Mevsimsellik sorununu aşmak için sosyal güvenlik prim desteği verilsin”
Turizmde mevsimsellik sorununa işaret eden Özel, “Bu şehirde çalışan personelin mevsimsellik sorunu var. 12 ay istihdam edilmesi gerekiyor. En fazla sekiz ay oluyor, dört ay işsiz kalıyorlar. Bu katlanılır bir şey değil. Ama sosyal güvenlik prim desteği verilirse, örneğin maaşın yarısı devlet tarafından, yarısı işletme tarafından olup dört ay olursa ve bu turizm çeşitlendirirse yani elbette kum, deniz, güneş çok iyi. Ama bu şehirde turizmin çeşitlendirilmesi, sağlık turizminin desteklenmesi, spor turizminin desteklenmesi, kültür turizminin desteklenmesi, bu şehrin turizminin 12 aya yayılması ve kış ayları için görece zayıf geçecek kış ayları için mutlaka sosyal güvenlik prim desteği ve maaş desteklerinin verilmesi gerekiyor” dedi
Lütfen Bekleyin.