“İstilacılar” Yayında

Yönetmenliğini sualtı fotoğrafçısı, belgeselci ve yazar Mert Gökalp’in yaptığı “İstilacılar” Belgeseli YouTube üzerinden yayınlanmaya başlandı.
“İstilacılar”, “Lüfer, Orfoz” belgesellerinden sonraki Akdeniz ile ilgili serinin üçüncü filmi. Önceki belgesellerle birlikte bu yapım, kıyılarımızın, Akdeniz havzasınıngünümüzde su altından ve su üstünden ekolojik, bir resmini çiziyor. Kıyılarımızdaki tahribatı, aşırı avcılığı, iklim değişikliğini ve sularımızın ısınması doğrultusunda değişen denizleri ve dolayısıyla gezegene olan etkimizi gözler önüne sermeye çalışan belgeseller serisinin üçüncü filmi “İstilacılar” ın ana anti-kahramanı “aslan balığı”.
Belgeselin ana anti-kahramanı “aslan balığı”, 1990’lü yıllarda İsrail’de ilk kez görülmesinin ardından, 2014 senesinde Türkiye’de ilk kez kayıt altına alınmış, Mert Gökalp ve arkadaşları tarafından Kaş’ta da belgelemişti. Bu tarihten sonra aslan balıkları akla hayale sığmayacak bir hızda yayılım gösterdi. Yapım bir yandan aslan balığı, balon balığı gibi diğer istilacı türleri tanıyarak, sularımızda yarattıkları tahribatın boyutlarını inceleyerek, çeşitli çözüm yollarını araştırıyor. Bir yandan da, kıyılarımızı korumaya çalışan, istilacı canlıları araştıran, kıyılarımızdaki deniz canlısı türlerinin zenginliğini kitaplaştıran, dört farklı bilim insanı rehberliğinde konuya yaklaşıyor.
Belgesel, aslan balığını sofralarımızda görmenin endemik canlı popülasyonları üzerindeki olumlu etkisini irdelerken, deniz ürünleri mutfağımızı, alışkanlıklarımızı ve Akdeniz’de oluşan bu değişime biz nasıl ayak uydurup, ekosistem ile uyumlu bir yaşam sürdürülebiliriz olgusunu, sorguluyor. Akdeniz büyük bir değişimin eşiğinde. İklim değişikliği, sıcaklık artışı, kıyılardakişehirleşme, turizm ve sanayi tesislerinin artışı ve insanın etkisinin ekosistemlere baskısıyla,gelecekte bizleri nelerin beklediğini tam olarak kimse bilmiyor? Akdeniz’e günümüze kadar Süveyş Kanalından geçerek gelen yüzlerce tropik istilacı tür bulunuyor. Kızıldenizi geçerek kıyılarımıza gelen deniz canlısı türlerinin arasında yalnızca istilacı canlılar bulunmuyor.
Bunların arasında yalnızca giriş yaptığı alanda kaydı bulunan karides ve yengeçlerde var. Pelajik larvalarıyla her yöne yayılma kapasitesine sahip istridyeler ve midyeler de mevcut. Göçmen canlılar arasında, dikey çizgili papaz balıkları, zehirli kedi balıkları ya da geldiği andan itibaren müthiş bir süratle yayılan uzun dikenli deniz kestanesi gibi oldukça geniş bir yelpazede organizmalar ve toksik eti nedeniyle doğal avcısı bulunmayan, gaga benzeri dişlerle metal misinaları bile kesebilen balon balığı. İstilacı karakteristiğe sahip her bir tür istilacı potansiyeline daha henüz erişmiş değil.! Giriş yapan bazı istilacı türleri, balıkçılığa bir zararı olmadığı için ya da biz göremediğimiz için adını bile daha duymadık. Aslan balığının Akdeniz’deki ilk kaydı 2002 senesinde olmasına rağmen daha sonraki 10 sene boyunca bir yayılım gösteremedi. Ancak 2013’ten itibaren popülasyonları kıyılarımızda inanılmaz bir artış sergiledi. Ve Akdeniz’e yeni gelen bu göçmen veya istilacı diye tanımlanan türler Akdeniz’in ve bizim kaderimizi sorguluyor.
Lütfen Bekleyin.