Antalya Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) Yönetim Kurulu Başkanı Yusuf Hacısüleyman, Antalya'nın istihdam açısından sorun yaşadığına dikkati çekerek, "Antalya'da, her sektörde istihdam sıkıntısı yaşanıyor ve bu durum üretimi olumsuz etkiliyor" dedi. 

ATSO'nun 2025 yılı Ocak ayı meclis toplantısı, ATSO Meclis Başkanı Ahmet Öztürk başkanlığında meclis üyeleri, yönetim kurulunun katılımıyla yapıldı. ATSO Başkanı Yusuf Hacısüleyman, ATSO'nun turizmde ve sanayide uygulanan 'Kadın Eli' projesinin Elmalı ilçesinde 'Tarımda Kadın Eli' projesi olarak uygulanmaya başlandığını açıkladı. Proje kapsamında 120 çiftçi kadının iyi tarım uygulamaları konusunda eğitim almaya başladığını belirten Hacısüleyman, "Tarımda Kadın Eli dediğimizde, tarım sektöründeki kadın istihdamını da göz önünde bulundurmak gerekir. Türkiye'de toplam iş gücü 33 milyon kişi ve bunun 11 milyonu kadın. Tarım sektöründe ise yaklaşık 4 milyon 700 bin kişi kayıtlı çalışıyor. Bunlardan 2,8 milyonu erkek, 1,9 milyonu kadın. Bu durum, kadınların tarım sektöründeki rolünü ve katılımını önemli kılmakta" dedi. 

Antalya'da her sektörde istihdam sıkıntısı var

Neredeyse her sektörde duyduğumuz istihdam sorununu "Genel iş gücü oranına bakıldığında, 85 milyonluk nüfusun sadece 33 milyonunun iş gücüne dâhil. İş gücüne katılan kişi sayısını hızla artırmamız gerekiyor. Ülkemizde, bazı vatandaşlarımız sosyal yardımlar ile geçimlerini sağlıyor. Kişileri iş gücünden dışlamak yerine, onları yeniden iş gücüne dâhil etmeliyiz. Çünkü Antalya'da, her sektörde istihdam sıkıntısı yaşanıyor ve bu durum üretimi olumsuz etkiliyor. Finansal erişim zorlukları yaşanıyor, ancak bir yandan da tüketim artışı gözlemleniyor, özellikle ithal perakende satışlarında. Bu da toplumumuzu daha çok tüketici yapıya yöneltiyor. Üretimi artırmalı ve iş gücüne katılımı teşvik etmeliyiz. Bunun için sanayi, tarım ve turizm gibi sektörlerde iş gücünü artırmak için adımlar atmalıyız" sözleriyle ifade eden Hacısüleyman, gelir adaletsizliğine dikkat çekerek en düşük gelir grubunun milli gelirden aldığı payın arttırılması gerektiğine dikkat çekti.  

Konaklama vergisi yerel yönetimlere aktarılsın

Antalya'nın 2024 yılını yaklaşık 17,5 milyon turistle kapattığını hatırlatan Hacısüleyman, şu çağrıda bulundu: "Antalya, turistik cazibe ve talep açısından hiç şüphe yok ki dünya çapında önemli bir destinasyon. Hatta çok daha fazla turisti ağırlayabilecek kapasitemiz var. Ancak artık turizmde sadece ziyaretçi sayısına odaklanmamamız gerektiğini düşünüyorum. Çünkü artık hedefimiz, daha yüksek harcama yapan, Antalya ekonomisine daha fazla katkıda bulunabilecek turistleri çekmek olmalı. Yani, ürünlerimizin fiyatlarını artırabileceğimiz, kaliteli turistlere yönelik bir strateji izlemeliyiz. Bunun için toplam kaliteyi artırmamız gerekiyor. Bu noktada, her fırsatta vurguladığım bir konuya tekrar değinmek istiyorum. Konaklama vergisi. Çoğu ülkede, özellikle turizmle yoğun şekilde ilgilenen şehirlerde, konaklama vergisi uygulanıyor. Şehrimizin taşıma kapasitesi, artan taleple birlikte her geçen gün zorlanmaya başlıyor. Bu yüzden konaklama vergisinin en az yüzde 50'sinin şehrin yerel yönetimlerine aktarılmasını savunuyorum. Bu pay, yerel yönetimler tarafından Antalya'daki turizm yükünü hafifletecek yatırımlar için kullanılabilir." 

2025'te ihtiyatlı olmalı

Türkiye ekonomisinde son günlerde en çok konuşulan konunun asgari ücretle ilgili gelişmeler olduğuna değinen Hacısüleyman, "Asgari ücret 17 bin 2 TL'den 22 bin 104 TL'ye yükseldi. Sanayi sektöründe de son iki çeyrekte bir artış yaşandı, bu da sanayinin iyi gittiğini gösteriyor. 2 yıl içinde asgari ücret neredeyse 2 kat artmış durumda. Bununla birlikte, mevcut pahalılıkla bu artışın yeterli olmayacağını hepimiz biliyoruz. Avro bazında baktığımızda, özellikle ihracatçı firmalar, ücret artışlarını ve döviz kurlarını dikkatle izliyor. Kârlılık oranlarının düşük olduğunu ve 2025'te de bu durumun devam edeceğini şimdiden görebiliyoruz. Bu nedenle, 2025'e daha ihtiyatlı girmek gerektiğinin farkındayız" diye konuştu.