Bir süreden beri İspanya’da başlayıp diğer ülkelere de yayılan aşırı ziyaretçi trafiği (Over tourism) İstanbul Büyükada’da tartışıldı.

Adalar Vakfı’nın organize ettiği toplantı Ada Müzesi’nde yapıldı.

TUROB Yönetim Kurulu Üyesi ve Armada Oteli’nin sahibi Kasım Zoto, Seven Tur sahibi  Deniz Tüfekçi, İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Turizm Müdürü Hüseyin Gazi Coşan ve Turizm Gazetesi editörü Fehmi Köfteoğlu’nun konuşmacı olduğu toplantıyı Adalar Vakfı Başkanı Halim Bulutoğlu yönetti.

Halim Bulutoğlu/Adalar Vakfı Başkanı

 Turizm bir olgu, bir gerçek olarak hep olacak, ama... 

Bulutoğlu toplantının açılışında yaptığı konuşmada ” Dünyada bir akım Var. Buna yavaş yavaş Türkiye de dahil oluyor. Sorun, özellikle yoğun turizm baskısı altında yaşayan kentlerdeki halkın sorunları ve bu sorunların artık bir bölümünün dayanılmaz hale gelmesi ve insanların yeter istemiyoruz noktasına varmasıdır. 

Bu belki uç bir nokta. Zira turizm bir olgu, bir gerçek ve bundan sonra da olacak. Sorun turizmde değil, sorun yönetilememedir. 

Konuyu sadece Adalar bazında değil Türkiye'de ve dünyadaki gelişmeler ışığında bir bütün olarak ve bunun Adalar düzeyindeki yansıması ve alınabilecek önlemleri tartışacağız” dedi.

Fehmi Köfteoğlu/ Turizm Gazetesi 

Haklı eylemler doğru ifade edilmeli

Türkçe’ye aşırı turizm olarak çevrilen ‘Over Turizm’ terim olarak ilk kez 2016 yılında kullanıldı. Fakat konu yakın zamana kadar, akademik düzeyde kalan bir şey iken günümüzde İspanya’da başlayıp İtalya, Hırvatistan, Hollanda ve diğer ülkelerde halkın yollara dökülerek eylem konusu yaptığı bir şey oldu.

Bu eylemler ‘Yeter, artık turist istemiyoruz’ ile sembolleşti.

Olaylara yakından bakıldığına istenmeyenin turist değil, daha çok İngiltere’den gelen bir kesimin gittikleri yerlerde neden oldukları sorunları yaşatanlar olduğu görülüyor.
Eylemler haklı ama ‘Turist istemiyoruz, kahrolsun turizm gibi ifadeler yanlıştır. Zira bu sloganların atıldığı yerlerin ekonomisi turizme dayalıdır. Dolayısıyla turizm olmazsa olmazdır.

Bu haklı eylemler ile sembolleşen turist istemiyoruz yerine sürdürülemez büyümeye son olmalıdır

Kasım Zoto/TUROB Yönetim Kurulu Üyesi-Armada Otel

Turizmin bir patronu olmalı

Türkiye geneli, İstanbul ve şimdi bulunduğumuz yer olarak Adalar’ın turizmde bir sahibi olmalı. Turizmde ne yapılabiliri konuşmak üzere 1990’larda turizmde uzman bir kişiyi getirmiştik. Bize buranın patronu kim diye sordu.

İstanbul hatta Türkiye’de over turizmin yaşandığı Adalar’ın benzeri konumda olan Sultanahmet’te 1992’den beri otelcilik yaptığını belirterek, “Sultanahmet Meydanı İstanbul'un lobisidir. İstanbul’a her gelen Adalara gelmeyebilir, ama Sultanahmet’e muhakkak gider. Fakat buranın turizmde bir sahibi yok. Kimi Eminönü kaymakamı, kimi belediye başkanı, kimi vali dedi. Bu kadar kişinin patron olduğu yerde bir iş yapmak zor’ dedi.

Bu bugün için de genel olarak turizmi güncel konu olarak over turizm ve özel olarak Adalar için de geçerlidir” dedi.

Deniz Tüfekçi-Seven Tur

Sorun turizm değil, yönetilmemedir

Turizmin kendisi kötü bir şey değil, iyi yönetildiği zaman yerel halka sektöre ve ülke geneline ekonomik katkı sağlar sosyal dönüşümü hızlandırır. Ama bu yapılmaz saldım çayıra mevlam kayıra anlayışı ile yapılırsa işte bugün yaşadığımız ve ne yazık ki daha da büyüyecek sorunlarla karşı karşıya kalıyoruz.

Adalar’a Bostancı’dan gemi seferleri kondu, yetmedi Kartal eklendi, şimdi de Tuzla’dan gemi seferleri kondu. Bu hangi ihtiyaçtan doğmuş. Bu hangi plana göre yapılıyor. Bunun yanıtı yok.

Gidişat Adalar’da şu anda gördüğümüzden daha kötüye gidecek bir sürecin işaretleridir.

Adaların kendine has bir kimliği var. Bunu korumak zorundayız. Ya koruyacağız ya bu bizim değil. Bize bırakılan mirası gelenlere, çocuklarımıza diğer insanlara devredememe, verememe tehlikesiyle, karşı karşıya kalırız.

Hüseyin Gazi Coşan/İBB Turizm Müdürü

Yerel halk rahatsız ise orda bir yanlış 

Türkiye ve İstanbul genelinde olduğu gibi Adaları’da bugün yaşanan sorunlarda nasıl herkesin payı varsa sorunların çözümünde hep birlikte arayacağız. Belediye olarak İstanbul’un geneli için hazırladığımız planı bu anlayışla. Adalar için hazırlanacak plan da böyle olmalı.

Her yer için söylenen turizmin gelişmesi Adalar için de geçerli. Ama yerel halka rağmen hiçbir şey olmadığı gibi turizm de olmaz.

Bu son günlerde yanan ulaşım konusu için de imar planı için de geçerli.

Adaların bir planı yok. Şimdi bunu hazırlayacağız. Bunun da bu arada yaşayan halkı çalışmalara katarak yapacağız.

Bakanlığı ve Büyükşehir Belediyesi’nin İstanbul için yılda 20 turist hedefi var. Güzel. Ama bunun için bir plan olması gerekir.

Bu noktada işbirliği ve koordinasyon önemli.
Bugün burada konuşulan aşırı ziyaretçi sorunu dahil diğer sorunlar da ,i bu anlayışla ele alındığında çözülebilecek sorunlardır.