Ak Parti'nin İkinci On Yılında İçki, Eğlence, Mekan Politikaları
Tarih Vakfı tarafından yayınlanan Toplumsal Tarih dergisinin nisan 2025 sayısının dosya konusu “Sınır ve Merkez Arasında: Osmanlı'dan Günümüze İçki, Eğlence ve Mekân” başlığını taşıyor. Dosya editörlüğünü Levent Kaya Ocakaçan’ın yaptığı ve toplam sekiz makaleden oluşan dosyanın giriş yazısının son bölümünü paylaşıyoruz:

Tarih Vakfı tarafından yayınlanan Toplumsal Tarih dergisinin Nisan 2025 sayısının dosya konusu “Sınır ve Merkez Arasında: Osmanlı'dan Günümüze İçki, Eğlence ve Mekân” başlığını taşıyor. Dosya editörlüğünü Levent Kaya Ocakaçan’ın yaptığı ve toplam sekiz makaleden oluşan dosyanın giriş yazısının son bölümünü paylaşıyoruz:
Suriye Savaşı Dönüm Noktası
İlk on yılda uygulamaya sokulan alkol politikaları her ne kadar birçok tartışmaya yol açtıysa da 2011 yılında patlak veren Suriye Savaşı sonrasında bölgenin ve Sünni-İslam coğrafyasının liderliğine soyunan Türkiye, alkol politikasını da buna paralel olarak sertleştirdi. Emine Ö. Evered ve Kyle T. Evered, 2005 yılından sonra uygulamaya konan alkol politikalarını "alkol bölgeleri ve mekânsal ayrışma", "bürokratik engeller ve idari baskılar" ve "vergi artışları" başlıkları altında topluyorlar. Sırasıyla alkol satan işletmelerin şehir merkezlerinden uzaklaştırılması, yerel yönetimlere devredilen ruhsat işlemlerinin, dolaylı yoldan alkollü işletmeleri kapatmaya zorlaması ve ÖTV'nin sürekli artırılmasını içeren bu politikalar, Suriye savaşının patlak vermesinden sonraki dönemde sertleşen bir biçimde hayata geçirilmeye başlandı.
2011 yılında masa ve sandalye yasaklarının getirilmesi, İstiklal Caddesi başta olmak üzere meyhanelerin ikinci katlara kaçmasına sebep olurken, kademeli olarak bölgenin popülaritesini düşürdü. Alkollü içecek markalarının festivallere sponsor olmalarının yasaklanması eğlence hayatına bir darbe daha indirdi. 2013 Nisan'nda düzenlenen Küresel Alkol Politikaları Sempozyumunda içki kullanımının sert bir şekilde eleştirilmesi alkole yönelik politikaların daha da sertleşeceğinin en açık ifadesi olurken, alkollü içkiler ve eğlenceler seküler-muhafazakâr tartışmalarının odağına oturuyordu.
İçki ve İçkili Eğlence Yerleri Merkezden Sürülüyor
Devlet, şehir merkezini temsil eden orta ve orta-alt sınıfları "zimmî" statüsüne düşürüyor ve vergilerini ödemeleri ve belirlenen mekânlarda içmeleri koşuluyla üstü kapalı bir anlaşma yapmaya çalışıyordu. 200 yıldan fazla bir süredir iniş ve çıkışlarla da olsa "şehirlilik" ile özdeşleşen içki ve içkili eğlenceleri merkezden sürmek için uygulanan politikaların İstanbul ve Ankara dışında da günlük hayat pratiklerinin değişmesinde önemli bir yeri var. Merkez, her halükârda İstanbul-Ankara dışını ve hanelerin içini, türlü mutat idari yasaklar dışında 1980'e kadar çok sıkı kontrol edemiyordu. Dolayısıyla kısmen İstanbul örneğindeki gibi kısmen de kendi yerel varyantları içinde, imparatorlukta ve sonra Cumhuriyet döneminde esrimek eğlencenin imparatorluğun "mozaiğine" benzer görünümleri vardı. Bu Cumhuriyet'te de benzer devam etti: İstanbul ve artık denkleme dahil olan Ankara'nın beğenisi ve direktifleri yerelde, yerelin (orta ölçekli kent, kasaba ve köylerle kırsal) şartlarına göre ve bir tür müzakere içinde adapte edilebiliyordu. 1980'ler, özellikle 2000'den itibaren ise devletin direktiflerini uygulama becerileri ve eşzamanlı olarak küreselleşme, yereli büyük merkezle aynı hizaya getirmeye başladı. AKP (ve sermaye de) bu iki ivmeden yararlanarak global beğeni ve politikaları, kısmen muhafazakârlaştırarak başta turistik merkezlerde, kendi tercihleri doğrultusunda muhite adapte etti. Sonra da 2013 sonrası tüm kontrolü ele geçirerek tamamen kendi siyasi öncelikleri çerçevesinde (turizmin olduğu yerde türlü vergi ve gelirleri toplamak, gerisini mazbutlaştırmak) programını uygulayabilme fırsatını ele geçirdi.
Lütfen Bekleyin.