İstanbul'da Adalar'da faytonların kaldırılması ile başlayan ulaşım tartışması, elektrikli minibüslerle devam ediyor. 

İBB, su an için tek yasal çözümün bu olduğunu savunurken, Adalılar 'azmanbüs' dedikleri araçlara karsı eylemlere devam ediyor.

Atlara yönelik kötü muamele gerekçesiyle İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) 2020 yılında Adalar'da fayton taşımacılığına son verdi. Ardından İBB 13 kişilik, elektrikli, L sınıfı tescilsiz araçlarla toplu taşıma faaliyetlerine başladı. Bu araçların lisans süresi dolunca İBB, bu kez elektrikli, daha geniş iç hacimli yeni araçları hizmete aldı. 

Ancak Ada halkı "azmanbüs" adını taktıkları bu minibüsleri istemiyor. 

Adanın dokusuna uymadığı, tehlikelere yol açtığı gerekçesiyle karşı çıkılan minibüslerle ilgili İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, Adalar'da toplu taşıma hizmeti vermenin İBB için yasal zorunluluk olduğunu kaydetti ve lisans süreleri dolan araçlar yerine, elektrikle çalışan, sessiz, güvenlik koşullarını sağlayan ve lisanslanabilen tek araç tipi olan minibüsleri devreye aldıklarını belirtti. 

'UKOME kararı geçersiz' 

Ada sakini Avukat Erhan Ergun, “Adalar, 1984'ten bu yana tamamı SİT alanı olan ve 2021'de 'özel çevre koruma bölgesi' ilan edilmiş bir koruma alanı. Koruma kurullarının yerleşik kararlarına göre Ada yollarının tamamı yaya yoludur. Motorlu araç kullanımı sadece zorunlu hallerde istisnai olarak mümkündür. Bu alanı, minibüs-otobüslerle dolduramazsınız. Demokrasi gereği öncelikle Ada'da yaşayanların ve Adalar Belediyesinin, sonrasında koruma kurullarının onayını almaktır” diyor.

'Kamu yararı değil kâr amacı gözetiliyor' 

Minibüslere gerekçe olarak gösterilen 60 bin ziyaretçinin Adalar'da yaşamadığını belirten Ergun, "Fahiş fiyatlarla turist taşıyarak bunun kamu yararına olduğunu iddia edemezsiniz. 65 yaş üzerindeki vatandaşlar, İstanbul'un her yerinde İETT araçlarıyla ücretsiz taşınırken Adalar'da ücret karşılığı taşınıyorlar. İstanbul'da İETT araçlarını aktarmalı ücret ödeyerek kullanabilirsiniz, Adalar'da yapamazsınız. Bu tip uygulamalar eşitlik ilkesine aykırı. Bütün bunlar koruma alanına motorlu azman araçların kamu yararı gözetilerek değil kâr etme amacıyla zorlama usullerle sokulduğunu gösteriyor" dedi.